Kapitalizm nasıl öldü? Biraz karışık bir konu, o yüzden dikkatinizi rica ediyorum. Varoufakis diyor ki, teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesiyle yeni bir sermaye türü doğdu: Bulut sermayesi. Bu sermaye türü, klasik sermayeden farklıdır ve kapitalizmi kendi içinde öldürdü. Teknofeodalizm, Yunan ekonomist Yanis Varoufakis tarafından öne sürülen bir kavramdır ve teknolojinin hızlı gelişimi sonucunda ortaya çıkan yeni bir ekonomik sistemi ifade eder. Bu kavram, klasik kapitalizmin sona erdiğini ve yerine teknolojiye dayalı yeni bir feodal düzenin geldiğini savunur. Peki, bu bulut sermayesi nedir?
Bulut Sermayesi ve Davranışsal Modifikasyon
Bulut sermayesi, otomatize edilmiş davranışsal modifikasyon araçlarıdır. Arkasında yapay zeka destekli algoritmalar var ve bu algoritmalar, bizim davranışlarımızı kontrol etmeye çalışıyor. Bulut sermayesi dikkatimizi toplar, arzularımızı üretir ve tatmin eder, işçileri izler ve disipline eder, ve bizim ücretsiz emeğimizi kullanır. Sosyal medya platformlarını düşünün; Twitter ve Instagram gibi. Bu platformlar, kullanıcıların ücretsiz emeği üzerinden büyüyorlar.
Yeni Feodal Lordlar
Teknofeodalizmin merkezinde yer alan “yeni feodal lordlar” kavramı, dijital ve teknoloji devlerinin modern ekonomideki baskın rolünü ifade eder. Bu lordlar, dijital altyapı ve veri kontrolü sayesinde büyük bir ekonomik ve sosyal güç kazanmış durumdadır. İşte bu yeni feodal lordların kimler olduğu ve nasıl çalıştıkları hakkında daha ayrıntılı bir açıklama:
- Teknoloji Devleri:
- Amazon: E-ticaret devi Amazon, online alışverişin yanı sıra bulut bilişim (Amazon Web Services – AWS) alanında da liderdir. Amazon, platformunda satış yapan milyonlarca küçük işletmeyi kontrol eder ve onların üzerinden komisyon alır. Aynı zamanda, kullanıcı verilerini toplayarak ve analiz ederek pazarlama stratejilerini optimize eder.
- Google: Arama motoru ve reklamcılık devi Google, dünya genelinde bilgiye erişimi kontrol eder. Google’ın algoritmaları, kullanıcıların arama sonuçlarını ve çevrimiçi deneyimlerini şekillendirir. YouTube gibi platformlar da içerik üreticilerinden gelir elde eder.
- Apple: Apple, donanım ve yazılım ekosisteminin yanı sıra App Store üzerinden uygulama geliştiricilerini kontrol eder. Geliştiriciler, uygulamalarını satmak için Apple’ın platformunu kullanmak zorundadır ve Apple, her satıştan komisyon alır.
- Facebook (Meta): Sosyal medya devi Facebook, kullanıcı verilerini toplayarak hedefli reklamcılık yapar. Instagram ve WhatsApp gibi platformları da bünyesinde barındıran şirket, kullanıcıların çevrimiçi etkileşimlerini ve alışkanlıklarını kontrol eder.
- Veri ve Algoritma Kontrolü:
- Bu yeni feodal lordlar, büyük veri ve yapay zeka algoritmalarını kullanarak kullanıcı davranışlarını izler, analiz eder ve yönlendirir. Kullanıcıların çevrimiçi aktiviteleri, bu şirketlerin gelir modellerini optimize etmelerine olanak tanır.
- Reklamcılık, bu devlerin ana gelir kaynaklarından biridir. Hedefli reklamcılık sayesinde, kullanıcıların ilgisini çekecek ürün ve hizmetleri doğru zamanda sunarak yüksek karlılık elde ederler.
- Platform Egemenliği:
- Dijital platformlar, yeni feodal lordların en güçlü araçlarından biridir. Bu platformlar, kullanıcıların içerik üretmesini ve tüketmesini sağlar. Örneğin, YouTube içerik üreticileri, Amazon satıcıları veya Apple App Store geliştiricileri, bu platformlar üzerinden gelir elde eder. Ancak, bu gelirlerin önemli bir kısmı platform sahiplerine gider.
- Platformlar, küçük işletmelerin ve bireysel içerik üreticilerinin erişimini genişletirken, aynı zamanda onların platform bağımlılığı yaratır. Bu bağımlılık, platform sahiplerine büyük bir kontrol sağlar.
- Ekonomik ve Sosyal Güç:
- Yeni feodal lordlar, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir güç de elde etmiştir. Medya ve bilgiye erişim üzerinde kurdukları hakimiyet, toplumun genel davranışlarını ve düşünce biçimlerini etkiler.
- Siyasi ve sosyal etkileri de büyüktür. Seçimler, kamuoyu oluşturma ve bilgi akışı üzerinde önemli bir etkiye sahiptirler. Örneğin, sosyal medya platformlarının seçim kampanyalarındaki rolü, günümüzde önemli bir tartışma konusudur.
- Ekosistem Yaratma:
- Teknoloji devleri, kendi ekosistemlerini yaratarak kullanıcıları bu ekosistemlere bağımlı hale getirir. Apple ekosistemi (iPhone, iPad, Mac, iCloud, vb.) veya Google ekosistemi (Gmail, Google Drive, Android, vb.) gibi örnekler, kullanıcıların bu sistemlerden çıkmasını zorlaştırır.
- Ekosistemler, kullanıcıların platformlar arasında sorunsuz bir şekilde geçiş yapmasını sağlar, ancak aynı zamanda bu ekosistemlerin dışına çıkmayı da zorlaştırır.
Bu yeni feodal lordlar, modern ekonomideki en güçlü aktörlerdir ve dijital çağın ekonomik ve sosyal dinamiklerini büyük ölçüde şekillendirmektedir. Varoufakis’in teknofeodalizm kavramı, bu devlerin güçlerini ve etkilerini anlamak için önemli bir çerçeve sunar.
Vassallar ve Klasik Kapitalistler
Bu sistemde bir de vassallar var; bunlar klasik kapitalistlerdir. Amazon gibi büyük platformlar, bu vassalları kontrol ediyor. Amazon’da satış yapan geleneksel kapitalistler, Jeff Bezos’a karlarının bir kısmını veriyorlar. Bezos, bu platformda satış yapmalarına izin vererek rant elde ediyor.
Teknofeodalizmin Ekonomik Etkileri
Kapitalizmde firmalar, üretim araçlarını kontrol eder ve karlarını yatırarak daha fazla üretim yapar. Ancak teknofeodalizmde, bulut sermayesini büyüten şey bizim ücretsiz emeğimizdir. Bu yeni sistemde, sermayeyi yaratan şey ücretli işçiler değil, bizim ücretsiz kullanımımızdır. Klasik kapitalist firmalar, gelirlerinin büyük bir kısmını işçilere öderken, teknofeodal lordlar o kadar işçilere maaş ödemezler.
Örnekler
Volkswagen‘in 230 milyar euro ciro yapması için 680.000 işçi istihdam ederken, Meta gibi teknoloji devleri çok daha az işçiyle büyük gelirler elde ederler. İşin önemli kısmını algoritmalar yapar ve bu algoritmalar, bizim davranışlarımızı kontrol eder.
Twitter: Twitter, kullanıcıların tweet atarak, retweet yaparak ve beğenerek içerik oluşturduğu bir platformdur. Bu içerikler, platformun kullanıcı etkileşimini ve reklam gelirlerini artırır.
Instagram: Instagram, kullanıcıların fotoğraf ve video paylaşarak içerik ürettiği bir platformdur. Algoritmalar, kullanıcıların ilgisini çekecek içerikleri öne çıkarır ve bu içerikler üzerinden reklam gelirleri elde eder.
Biraz daha kapsamlı bir örnek için Apple‘ı inceleyelim;
1. Kapalı Ekosistem ve Kontrol
Apple, kullanıcılarının teknoloji deneyimlerini büyük ölçüde kontrol eden kapalı bir ekosistem sunar. iOS işletim sistemi, macOS, iCloud ve App Store gibi platformlar arasında sıkı bir entegrasyon sağlar. Bu kapalı ekosistem, kullanıcıları Apple ürünleri ve hizmetleri etrafında toplayarak bir çeşit “feodal düzen” oluşturur.
- Donanım ve Yazılım Entegrasyonu: Apple, hem donanım hem de yazılımın kendi kontrolünde olduğu bir sistem sunar. Bu, kullanıcıların Apple ekosisteminden dışarı çıkmasını zorlaştırır. Örneğin, iPhone’un iOS işletim sistemi ve Apple’ın kendi uygulama mağazası, Apple’ın kullanıcı deneyimini kontrol etmesini sağlar.
2. Veri ve Davranışsal Modifikasyon
Apple, kullanıcı verilerini toplar ve bu veriler üzerinden çeşitli algoritmalar geliştirir. Bu algoritmalar, kullanıcı davranışlarını yönlendirmek ve optimize etmek için kullanılır.
- Kişiselleştirilmiş Reklamlar: Apple, kullanıcıların ilgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş reklamlar sunar. Bu, kullanıcıların dikkatini çekmek ve onları belirli ürün ve hizmetlere yönlendirmek için bir davranışsal modifikasyon stratejisidir.
- Sağlık ve Fitness Verileri: Apple’ın Health uygulaması ve Apple Watch, kullanıcıların sağlık ve fitness verilerini toplar. Bu veriler, kullanıcıların sağlık alışkanlıklarını yönlendirmek için kullanılır ve Apple’ın kullanıcı davranışlarını etkileme stratejilerinin bir parçasıdır.
3. Ekonomik ve Sosyal Güç
Apple, hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük bir güç merkezidir. Şirket, bu gücü kullanarak kullanıcılar ve geliştiriciler üzerinde çeşitli kontroller uygular.
- Uygulama Mağazası Kontrolü: App Store, uygulama geliştiricilerinin Apple’ın kurallarına ve politikalarına uymak zorunda olduğu bir platformdur. Bu durum, Apple’ın uygulama ekosistemindeki ekonomik ve sosyal dinamikleri kontrol etmesine olanak tanır.
- Ekosistem Bağımlılığı: Apple’ın kullanıcıları, ürün ve hizmetlere olan bağımlılıkları nedeniyle şirketin ekosisteminden çıkmakta zorlanır. Bu bağımlılık, Apple’ın ekonomik gücünü artırır ve kullanıcıların daha fazla Apple ürünü ve hizmeti kullanmalarını teşvik eder.
4. Sosyal ve Kültürel Etkiler
Apple’ın teknolojileri, sosyal ve kültürel normları şekillendirir. Şirketin ürünleri, popüler kültürde geniş bir etkiye sahiptir ve kullanıcıların sosyal davranışlarını etkiler.
- Sosyal Medya ve Kimlik: Apple ürünleri, kullanıcıların sosyal medyada kendilerini ifade etme biçimlerini etkiler. Özellikle iPhone ve Apple Watch gibi cihazlar, kullanıcıların sosyal kimliklerini oluştururken önemli bir rol oynar.
- Lüks ve Statü: Apple ürünleri, lüks ve statü sembolleri olarak kabul edilir. Bu durum, Apple’ın sosyal ve kültürel etkisini artırır ve kullanıcıların markanın değerlerini ve imajını benimsemesini teşvik eder.
Özet
Apple, teknofeodalite kavramı çerçevesinde, kullanıcıları üzerinde geniş bir kontrol ve etki gücüne sahip olan bir teknoloji devidir. Şirketin kapalı ekosistemi, veri toplama ve davranışsal modifikasyon stratejileri, ekonomik ve sosyal güç merkezi olarak rolü, Apple’ı teknofeodal düzenin bir parçası olarak konumlandırır. Bu durum, kullanıcıların Apple’ın ekosistemine olan bağımlılığını artırır ve şirketin kontrolünü genişletir.
Sonuç
Teknofeodalizm, kapitalizmi öldürdü ve yerine geçti. Bu yeni sistemde, teknofeodal lordlar, bulut sermayesini kontrol ederek bizim davranışlarımızı şekillendiriyorlar. Bu durum, bireyin otonomisinin kaybolmasına ve liberalizmin çökmesine yol açıyor. Teknofeodalizm, klasik kapitalizmin ötesinde, tamamen farklı bir ekonomik ve sosyal yapı sunuyor.